Blog Arşivleri

Google gözlüğün detayları!

Google’ın çok gizli projeler üzerinde çalışıldığı X laboratuarlarında geliştirilen en son teknoloji gözlükler hakkındaki detaylar belirmeye başladı.

Projeyle bağlantısı olan Google çalışanlarının New York Times’a verdiği bilgiye göre, Google gözlükleri kullanıcının gözleri önündeki bilgi perdesi görevini görecek.

Aynı kaynaklar, 250-600 dolar fiyat arasına olması tahmin edilen gözlüklerin bu yıl sonunda piyasaya sürülebileceğini ifade etti.

NYT’nin elde ettiği bilgilere göre, Google gözlükler Android işletim sistemiyle çalışacak, kullanıcının gözünden birkaç santim mesafede duracak küçük bir ekran içerecek. 3G veya 4G özelliği bulunacak gözlüklerde GPS’de yer alacak. Google, söz konusu proje hakkında açıklama yapmadı.

ÖZEL NAVİGASYON SİSTEMİ
9 to 5 Google blog sayfasının yazarlarından Seth Weintraub, ilk olarak Aralık ayında hakkında bilgi elde ettiği gözlüklerin tasarım açısından Oakley Thumps gözlüklerine benzeyeceğini öne sürdü.

Weintraub, blog sayfasında, “Google gözlüklerinin spesifik bir navigasyon sistemine sahip olacağını, kafa hareketleriyle ekranın akışının sağlanıp tuşlarının kontrol edileceğini” yazdı. Gözlüğün bu şekilde kullanımı o kadar kolay olacak ki, dışarıdan bakanlar hiçbir şey fark etmeyecek.

KAMERALAR HER YERİ GÖRECEK
Google çalışanları, gözlüklerin düşük çözünürlüklü kameraya sahip olacağını ve gözlüğü takan kişinin konumunu, etrafındaki binaları ve yakınındaki insanları her an denetleyebileceğini aktardı.

Google’ın, “gözlükleri sürekli takılacak bir akseuar olarak tasarlamadığını ancak gözlükleri çıkartmak istemeyecek ineklere karşı da temkinkli olduğu” söylentiler arasında. Bu yüzden, mühendisler gözlüklerin akıllı telefonlar gibi ihtiyaç duyuldukça kullanılması üzerinde odaklanıyor.

Mühendislerin, gizlilik sınırlarını ihlal etmemek için gözlükler tarafından kameraya kaydedilecek kişilerin, bundan haberdar olması konusunda güvence almaları gerektiğini tartıştıkları belirtildi.

GOOGLE’IN FÜTÜRİSTİK LABORATUARI
Google gözlükleri, şirketin robotlar, uzay asansörleri ve buna benzer fütüristik projeleriyle uğraşan X laboratuarlarında geliştiriliyor.

Gözlük projesinde yer alan kişilerden biri, Google’ın haritalama yazılımı Latitude projesinin yaratıcısı Steve Lee. Konuyla ilgisi olan kaynaklar, buradan yola çıkarak gözlüklerin en büyük özelliklerinden birinin konum bilgileri sağlamak olacağını ifade ediyor.  Gözlükler üzerinde kafa yoran bir diğer önemli isim, Google’ın kurucularından Sergey Brin.

YAZILIMLARLA UYUMLU OLACAK
Bir Google çalışanı, süper gözlüğün Google yazılılımlarıyla uyumlu olacağını ve ekranda belirecek bilgilerin, internet tarayıcılarının aksine çok daha gerçekçi bir görünüme sahip olacağını söyledi.

Gözlükler, verileri ilk olarak depolama servisi buluta aktaracak, oradan Google Latitude gibi yazılımlarla bilgi paylaşacak. Böylece, gözlükleri takan kişi yakınlarındaki binalar ve adresler hakkında bilgi edinecek. Kişi, arkadaşlarıyla bulunduğu konum hakkında bilgi alışverişi yapabilecek.

HERKES PROJEDE YER ALABİLİR
Gözlük projesi hakkında bilgisi olan kaynaklar, Google’ın gözlük projesiyle iş modellerine odaklanmadığını, tersine, projeyi herkesin katılabileceği bir deney olarak gördüğünü ifade etti. Eğer tüketicilere uyumlu olduğu görülürse, Google gözlükleri satışa sunabilir.

Google’ın, geçtiğimiz yıl “giyilebilen bilgisayarlar” üzerinde çalıştığı öne sürülmüştü. Analistler, şirketin bu alandaki ilgisinin, “bileğe takılabilen bilgisayarlar” olduğunu öne sürüyor.

San Jose Mercury News gazetesi, geçtiğimiz hafta elde ettiği bilgilere göre, Google’ın 120 milyon dolarlık bir elektronik ürün test etme tesisi kuracağını ve burada “hassas optik teknoloji” projelerinin yürütüleceğini iddia etti.

Google algoritması kimyada çığır açacak

Google’ın arama motorunda yer alan internet sayfaları için hazırladığı PageRank algoritmasının, kimya alanında çığır açabileceği ortaya çıktı.

Journal of Computational Chemistry dergisinde yayımlanan çalışmaya göre,bağlantı analizi algoritmasında kullanılan matematiksel hesaplamalar, aynı zamanda bir solüsyon içindeki su molekülleri hakkında çok önemli bilgiler elde edilmesini sağlıyor. Kimyagerler, algoritmanın özellikle zehirli atıklardan arınmakta işe yarayacağını ve su kaynaklarının nükleer atık ve diğer zehirli kimyasallardan temizlenebileceğini düşünüyor.
Washington Üniversitesi akademisyeni Aurora Clark, “PageRank algoritmasını kullanarak kimyayı kontrol edebilir ve reaksiyonlar başlatabiliriz” ifadesini kullandı. Clark, nükleer atıkların temizlenmesinde kullanılan yöntemi hatırlatarak, uranyum gibi radyoaktif kimyasalların minerallerin alt katmanlarına yerleşmeye zorlandığını belirtti ve bu şekilde zehirli kimyasalların suda nerede konumladıklarını gösteren haritayı elde edebildiklerini ifade etti.
SU MOLEKÜLLERİNİN HARİTASI
Su molekülleri, madde içinde diğer kimyasallara göre konumlanıyor. Karışımın içine iyonlaşmış bir molekül eklendiğinde, suyun madde içindeki konumu da değişiyor.
Araştırmacılar, PageRank algoritmasının su moleküllerinin konumlanmasını tespit edebildiğini fark etti. PageRank, bir internet sayfasına bağlantılı diğer sayfaları belirliyor. Ardından bu sayfalara bağlı siteleri de buluyor. Bu işlemin ardından, başlangıç noktası olan sayfaya bağlantılarının değerine göre bir değer atıyor. Böylece, bu sitenin internette nasıl bir yer edindiği ve diğer sitelerle ilişkisi ortaya çıkıyor.
Kimyagerler, aynı algoritmayla bir su molekülünün, bir solüsyon içindeki konumunu ve madde içinde ilişkili olduğu tüm diğer molekülleri tespit edebileceklerini düşünüyor. Clark, “Su moleküllerinin reaksiyonlar sonucu diğer moleküllerle nasıl birleştiğini görebileceğiz. Bu önceden yapılmamış bir şey” ifadesini kullandı.
GÖZLER YORULMAYACAK
Washington Üniversitesi araştırmacıları, geçmişte su moleküllerinin hareketlerini ve konumlarını tespit etmek için yüz binlerce kare fotoğrafı incelemek zorunda kaldıklarını ve moleküllerin hareket ve konumunun, solüsyondaki yoğunluk, sıcaklık ve basınç nedeniyle sürekli değiştiğini belirtti. Ancak, PageRank sayeyinde moleküllerin yerlerinin tespit edilmesi süreci bir saatin altına inecek.
Journal of Computational Chemistry dergisinin yazarlarından bilgisayar uzmanı Barbara Mooney, kristal yapılar veya proteinlerin üç boyutlu bir şekilde bükülmesi gibi alanlarda çalışan bilim insanlarının da bir gün benzer yazılımlardan yararlanabileceğini umuyor. 2010 yılında, Macaristan’daki bir bilim dergisinde, PageRank’in biyolojik hücrenin anlaşılması için kullanılabileceğinin belirtilmesi, algoritmanın düşünülenden çok daha fazla alanda kullanılabileceğine işaret etmişti.
PageRank, Google’ın kurucularından ve bugün CEO’su olan Larry Page tarafından hazırladı. Google’ın Başkan Yardımcısı Fellow Singhal, “PageRank’in moleküler araştırma metodları arasında yenilikçi ve etkin bir yer edinmesinden son derece mutlu olduklarını” söyledi.

‘Çekmeyen’ cep telefonu kalmayacak.

Google’ın TED’i olarak anılan Solve for X’te tanıtılan spreyle telefonsinyalleri güçleniyor, bir ağaç bile vericiye dönüşüyor.

 

Telefon sinyali alabilmek için balkondan sarktığınız ya da kendinizi folyolara sarıp yogi pozisyonunda göğe doğru yükselmeye çalıştığınız günler bitiyor.

Askeri teknolojiler üreten Chamtech’ten Anthony Sutera’nın Google’ın “Solve for X” organizasyonunda tanıttığı sprey sadece cep telefonunun alıcısını güçlendirmiyor neredeyse her şeyi antene dönüştürüyor.

Okyanusun derinliklerinden gönderilen sinyallerin dünya dışından bile alınmasını sağlayacak bir araç düşünebiliyor musunuz? Objelerin üzerine sıkıldığında onların yüzeyini binlerce nanokapasitörle kaplayan aerosol sprey sayesinde birağaç hatta bir duvar bile verici görevi görmeye başlıyor.

IPHONE’DA DENENDİ

Sutera’nın ekibi 3’üncü nesil bir iPhone anteninde spreyi denedi ve telefonunsinyali yüzde 10 arttı. Kablosuz bağlantının olmadığı ya da çok zor sağlandığı yerlerden bile sinyal alınmasını sağlayacak bu buluşla anten teknolojisi hakkında bildiğimiz her şey değişecek gibi gözüküyor.(ntvmsnbc)

Google’dan kullanıcılarına büyük kuşatma

Google, online imparatorluğunu yenianayasa ile taçlandırıyor. Google servislerini kullananların bu sözleşmeyi kabul etmesi şart. Karşılığında kişisel bilgiler kullanıma açılıyor.

Şükrü Andaç’ın haberi

İnternet devi Google, 1 Mart tarihinden itibaren ‘gizilik politikası’nda yeni bir döneme geçiyor. Bununla ilgili süreci başlatan şirket Google’ınücretsiz servislerinden yararlanan kullanıcıların yenilenen sözleşmeyi onaylayarak bu hizmetlerikullanması şartını getiriyor.

Burada kullanıcıya herhangi bir seçenek sunmayan şirket, açık bir dille sözleşmeyi kabul etmeyenlerin servisi kullanamayacağını ifade ediyor. Bununla ilgili bildirimlere başlayan Google, hedefini ‘gizlilik politikalarını sadeleştirmek’ olarak açıklıyor. Şirket bu yolla onlarca farklı servisini tek bir sözleşme altında topluyor. Daha önce her bir servis için farklı sözleşme imzalanma karmaşasının ortadan kaldırıldığı belirtiliyor.

Bu duruma Türkiye ne diyecek?

Tüm bunlara karşılık bu servisleri kullanmak isteyenlerin online platformda altına imza atarak kabul ettiği şartların detaylarına bakıldığında ‘mahremiyet’ ve ‘bilgi transferi’ ayağındaki maddeler dikkat çekiyor. Toplanan bilgilerin geniş bir alana yayılıyor olması, bu verilerin ne zaman ve nerelerde kullanılacağının açıkça belirtilmemesi pek çok soru işaretini de beraberinde getiriyor. Bu değişikliğin ardından gelen yorumlar başta Amerika ve Avrupa bölgesinde olmak üzere Google’ın kanun koyucu kurumlar ile başının belaya gireceğine işaret ediyor. İçinde Türkiye’nin de bulunduğu pek çok ülkenin yerel tarafta bu sözleşmeye karşı alacağı tavır merak konusu.

60 farklı sözleşme tek metinde birleşti

Google’ın ‘arama’ dahil servislerinden herhangi birini kullanıyor olanları bu yenisözleşme bağlıyor. Şirket gizlilik politikası tarafında 60’a yakın sözleşmeyi birleştirerek tek bir metin altında birleştiriyor, İşte bu servislerden bazıları…

* e-posta için Gmail

* Online dökümanlar için GDocs

* Video için YouTube

* Harita için Google Maps

* Arkadaşlık için Google Plus

* Online günlük için Blogger

* Anlık sohbet için GTalk

* Tarayıcı tarafında Chrome

CEP’TEN KİMİ ARADIĞIMI NE YAPACAK?

Google yeni dönemde kullanıcının pek çok bilgisini bilgisayara, cep telefonuna, tablet PC’ye otomatik olarak yerleştirdiği programlar yoluyla toplayacak, bunları sunucularında depolayacak ve çeşitli amaçlar için kullanıyor olacak.

Örneğin Google, cep telefonundan kendi servisine erişim sağlayan bir kullanıcının bırakın internette yaptığı arama sorgularını, cep telefonu numarası, çağrı yapan tarafın numarası, yönlendirilen numaralar, çağrıların tarihi ve saati, çağrıların süresi ile SMS bilgileri de kayıt altına alınıp, depolayacak.

‘Çerez’ atıp bilgi çekiyor

Google bilgi toplamak ve depolamak için çeşitli teknolojilerden yararlanıyor. Bu durum şu anlama geliyor: Bilgisayarınıza, telefonunuza minik bir program (çerez, tanımlayıcı) yükleyeceğim ve onun üzerinden sizinle ilgili bilgileri merkeze çekeceğim. Toplanan tüm bu bilgileri kullanma hakkına da sahip olacağım.

Google ayrıca, belirli bir servisteki kişisel bilgileri, diğer Google hizmetlerindeki bilgilerle (kişisel bilgileriniz de dahil) birleştirebileceğini de kullanıcıya kabul ettiriyor.

‘Topluyoruz çünkü…’

Google bu yapıya geçişle birlikte kullanıcıların karşısına onu çok daha yakından tanıyan bir şirket olarak çıkmayı vaat ediyor. Şirket bu yöntemle birlikte arama sonuçlarında, ekrana gelen reklamlarda kullanıcının ilgi alanına göre hızlı sonuç çıkaracağını belirtiyor.

Neredeyim bilecek!

Google konum (bulunulan yer) bilgileri etkin olan bir Google servisi kullanıldığında, mobil cihazın gönderdiği GPS sinyalleri üzerinden bilgi toplayıp, bunları işleyebilecek. Şirket bunun yanı sıra cihazdaki kablosuz erişim noktaları ve baz istasyonları üzerinden de konum bilgisi çekebileceğini belirtiyor.

MİLLİYET

Google TV hazır!

Sony, Samsung ve LG’nin olacağı Google TV projesinde ilk somut adımı LG CES’te attı.

Android OS işletim sistemini 3D ve Smart TV teknolojileri ile birleştiren Google TV, tüketicilere yeni ve çekici bir ev eğlence seçeneği sunuyor. Google’ın, Mayıs 2010’da duyurduğu Google TV, CES ile birlikte yeniden gündemde ön sıralara yerleşti. Amerikan TV üreticisi Vizio ile Sony‘nin ardından Samsung ve LG de Google TV projesinde yer alacaklarını açıklamıştı.

LG Electronics Ev Eğlencesi Bölümü Başkanı ve CEO’su Havis Kwon, ürünü şu sözlerle tarif ediyor:Google TV ile LG, Google’ın yerleşmiş Androidişletim sistemini LG’nin kendini kanıtlamış 3D ve Smart TV Teknolojileri ile birleştirerek tüketicilere yeni ve büyüleyici bir TV deneyimi sunuyor.

SİHİRLİ QWERTY KUMANDA
LG Google TV’nin en çekici özelliği, Android tabanlı kullanıcı ara yüzü ile birlikte sunulan LG tarafından tasarlanmış Sihirli Qwerty Kumanda teknolojisinin sağladığı kullanım kolaylığı. LG Google TV’nin kullanıcı ara yüzü ve ana ekranı, içerikleri kolayca taramak ve seçim yapmak üzere tasarlanmış. Arama, sosyal ağ ve TV fonksiyonlarının eş zamanlı olarak yürütüldüğü çoklu görevlendirme de yapılabiliyor. LG’nin Sihirli Kumandasının kullanıcı dostu özelliklerini QWERTY klavye ile birleştiren Sihirli Qwerty Kumanda’yı kullanarak kullanıcı ara yüzüne kolaylıkla erişmek mümkün.

LG CINEMA 3D teknolojisine sahip LG Google TV konforlu, seyredeni çevreleyen ve rahat bir 3D TV izleme deneyimi sağlıyor. LG’nin kendisine ait FPR teknolojisine sahip CINEMA 3D gözlükleri ise pilsiz, rahat, hafif ve uygun fiyatlarıyla dikkat çekiyor. 2D’den 3D’ye dönüştürme fonksiyonu sayesinde kumandaya sadece bir kez dokunarak 2D özelliğindeki herhangi bir programı veya filmi 3D olarak izlemek mümkün. Bu da LG Google TV’yi 3D modunda kullanıldığında geniş bir aile ve arkadaş grubu tarafından izlenmek için ideal kılıyor.

Başımıza Galaxy yağıyor!

Daha dün Galaxy Ace Plus’ı duyuruan Samsung’dan yeni bir Galaxy cep daha…

Samsung’un orta seviyeye hitap edeceğini söylediği yeni Galaxy M, 4inç’lik Super AMOLED ekranıyla dikkatçekiyor. Yeni Galaxy, bu özelliğiyle, Super AMOLED teknolojisini orta seviyeye taşıyan ilk Galaxy olacak.

İlk aşamada sadece Kore için piyasaya sürülecek olan telefonun ülkemize gelip gelmeyeceği konusundaherhangi bir açıklama yok. Samsung, 1GHz işlemci, 4 inç Super AMOLED ekran, Bluetooth 3.0, Android 2.3 Gingerbread ve 3MP kamerayı 9.9mm’lik bir kasaya sığdırmış.

Gümüş, siyah ve pembe olmak üzere 3 farklı renk seçeneğiyle piyasaya sürülecek olan Galaxy M’in zayıf halkası ise, flaşsız 3 MP arka kamerası..


Yılın en önemli teknoloji haberleri!

Geride bıraktığımız yılın en önemli teknoloji haberleri hakkında yapılan sıralamada, Apple’ın efsanevi kurucusu Steve Jobs’un ölümü en üst sırada yer aldı.

CNN tarafından yapılan sıralamaya göre, Jobs’un ölümü teknoloji haberlerinde bu yıl en çok konu edilen olay oldu.

2011’in en çok ses getiren teknoloji haberleri sıralaması şöyle:

1-Steve Jobs’un ölümü: Uzun süre kanserle mücadele eden Jobs’un 5 Ekim’de hayatını kaybetmesi dünyada büyük yankı uyandırdı. Kurucusu olduğu Apple’ın mağazaları önünde hayranları anma törenleri düzenledi, Jobs hakkında yazılan biyografi en çok satanlar listesinde 1 numaraya yükseldi. iMac, iPod, iPhone ve iPad gibi ürünleri ortaya çıkaran ekibin başındaki isim olan Jobs, bir süre ünlü animasyon şirketi Pixar’ı da yönetmişti.

2- Göstericiler için sosyal medyanın rolü: 2010’un sonlarında Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da esmeye başlayan Arap Baharı dalgasında Twitter, Facebook ve YouTube gibi paylaşım sitelerinin rolü çok önemli yer tuttu. Özellikle Mısır’da Hüsnü Mübarek’in devrilmesiyle sonuçlanan olaylar sırasında sosyal medya çok büyük rol oynadı. Londra’daki protestolar sırasında göstericiler Blackberry Messenger yoluyla haberleşti. ABD’deki “Wall Street’i İşgal” eylemlerinde Twitter haberleşme aracıydı.

3- İnternet korsanları:
 Kendilerine “Anonim” adını veren internet korsan grubu, kiliselere, e-ticaret şirketlerine ve banka gibi kurumlara siber saldırılar düzenleyerek çok sayıda internet sitesini çökertti. Saldırıların çoğu siyasi nedenlere dayanıyordu.

4- Tablet bilgisayar piyasasının büyümesi: Yaklaşık 10 yıllık bir geçmişi bulunan tablet bilgisayar piyasasına iPad’in büyük başarısından sonra bu yıl çok sayıda yeni ürün girdi. Ancak Android tabletlerini üreten Google ve Blackberry Playbook’un üreticisi RIM gibi elektronik şirketleri, bu pazarda henüz umduklarını bulmuş değil. Kindle Fire adlı ürünüyle Amazon, iPad’in etkin olduğu pazarda kendine en iyi yer edinen şirketlerden biri oldu. Amazon, Kindle Fire’ı pazara sunduğu Kasım ayından bu yana her hafta 1 milyon ürün sattı.

5- Facebook’un “frictionless sharing” uygulaması: Facebook kullanıcılarının okudukları bir yazı veya dinledikleri müzik hakkında Facebook üzerinde eşzamanlı bildirim sağlayan bu özellik, bazı şirketler için önemli bir tanıtım aracı haline geldi. Ancak yine de kimileri özel okuma alışkanlıklarının anında Facebook üzerinde yayınlanmasına karşı çıkıyor. Sitenin kurucusu Mark Zuckerberg ise, her yıl daha fazla kişinin kendisi hakkında daha fazla bilgiyi paylaşmaya devam edeceğinden emin.

6- Patent savaşları: Mobil dünyanın en büyük isimleri Apple, Google, HTC, Microsoft, RIM ve Samsung, geçen yıl devasa bir patent oyununun içinde yer aldılar. Adı geçen şirketler, birbirleri hakkında dava ya da karşı davalar açarak birbirlerinin ürünlerinin satılmasını engellemeye çalıştılar veya lisans anlaşmaları konusunda hak iddia ettiler.

7- Google : İnternet kullanıcıları, web üzerinde arama yapmaktan çok sosyal ağlarda vakit geçiriyor. Bunun anlamı, bir başka deyişle, “daha çok Facebook, daha az Google” demek. Bu nedenle, Google kendi Facebook benzeri sosyal ağını, yani Google ‘yı sundu. Google iyi bir başlangıç yapsa da Facebook bu mecrada açık ara önde. Google, sosyal paylaşım ağının, şirketin geleceği için kilit önemde olduğunu söylüyor.

8- Apple’ın dünyanın en değerli şirketi olması: Steve Jobs, 1997 yılında Apple’a döndüğünde şirketin iflas etmesine birkaç hafta kaldığını söylemişti. Sonraki yıllarda Jobs, Apple’ı piyasa değeri açısından dünyanın en değerli şirketi haline getirdi.

9- IBM’in süper bilgisayarının insan rakiplerini yenmesi: IBM’in ürettiği Watson isimli bilgisayar, İngilizcedeki bazı nüansları anlayamıyordu ancak ülkemizde “Riziko” olarak bilinen bilgi yarışmasında ABD’nin en çok ödül kazanan iki ismini hayal kırıklığına uğratmayı başardı.

10- Spotify ve Facebook’un dijital müzik işbirliği: iTunes ve iPod, Apple’ın dijital müzik pazarındaki hakim konumunun förmülleriyken, Amazon ve Google henüz bu işe el atmadı. Ancak Avrupa’da Apple’a önemli bir rakip olan dijital müzik hizmeti sağlayıcısı Spotify, yıllar süren telif hakkı görüşmelerinin ardından bu yıl Facebook ile ABD pazarına girmeye başardı.

2011’in en iyi 5 Android cebi! (Resimli)

2011’de çıkan bu 5 cep telefonu, Google’ın mobil işletim sistemi Android’i adeta uçurdu!

Google, “arama” sözcüğünün hayatımızdaki anlamını baştan aşağı değiştirdi. Artık herhangi bir konuda bilgiararken çoğumuz, kitaplara veya profesyonel bir yardıma başvurmuyor. Google’ın Android mobil işletim sistemi de Apple iOS’a zor zamanlar yaşatıyor. iOS, sadece iPhone üzerinde çalışırken Android, çeşitli bütçelerde ve çeşitli amaçlara yönelik ceplerde geniş bir yelpazeye sahip. Dilerseniz 2011’de tanıştığımız en iyi 5 Android cebi şöyle bir hatırlayalım.

 

1. HTC Sensation
Google,Android,HTC,Samsung,LG,Motorola

Çift çekirdekli 1.2 GHz işlemciye ve 768MB RAM’e sahip cihaz, Sense 3.0 ve Android 2.3 ile geliyor. Telefon, Android’in varsayılan arayüzü yerine size Sense 3.0 ile dönen, şık bir arayüz sunuyor. 4.3 inç 540×960 çözünürlüğündeki Super LCD ekranı ise fotoğraf ve videoları mükemmel bir biçimde gösteriyor. Sense ile sunulan havadurumu, 3D geçişler, özelleştirilebilir kilit ekranı ve diğer şık uygulamalar, Sensation’ı daha da eşsiz kılıyor.

2. Motorola Atrix 4G
Google,Android,HTC,Samsung,LG,Motorola

4 inç qHD ekrana sahip cihaz, çift çekirdeğe sahip ve Android 2.2 ile geliyor. Atrix 4G’nin ekran kalitesi oldukça etkileyici ve web’de gezinme, video oynatma, çoklu görevperformansıyla büyülüyor.
3. HTC Thunderbolt
Google,Android,HTC,Samsung,LG,Motorola

Bugüne dek küçük cep telefonları kullananlara biraz büyük gelebilecek olan Thunderbolt, 4.3 inç WVGA ekranı ile size geniş bir çalışma/okuma alanı sağlıyor. Cihazın 8MP’lik kamerası, iyi kalitede fotoğraflar çekebiliyor. Ön yüzdeki kamera ise 1.3MP kapasitesinde. HTC’nin Sense arayüzü, Thunderbolt’u daha da harika kılıyor.

4. Samsung Galaxy S II
Google,Android,HTC,Samsung,LG,Motorola

Galaxy S II, bahsettiğimiz ceplerle hemen hemen aynı özellikleri sunuyor. Ancak en büyük farkı, muhteşem 4 inç AMOLED ekranında. AMOLED ekran daha iyi kontrast,renk, okunabilirlik sağlıyor ve tasarımı daha ince bir hale getiriyor. AMOLED ekran aynı zamanda pili de daha az tüketiyor. Çift çekirdeğe sahip Galaxy S II, hızlı tepki süresi, yüksek oyun ve arayüz performansı ile göz dolduruyor.
5. LG G2X
Google,Android,HTC,Samsung,LG,Motorola

LG G2X, NVIDIA Tegra çift çekirdekli işlemcisi ve HDMI çıkışı ile tam bir çokluortam canavarı. Temel olarak Optimus 2X ile aynı tasarıma sahip G2X, HSPA+ bağlantısına sahip ve LG’nin Android üzerine yerleştirdiği arayüzü taşımıyor.

NVidia Tegra 2 çift çekirdekli işlemcinin oyunlardaki etkisi ise farkedilir seviyede.

CHIP Online


Dünya bu yıl onu aradı!

En büyük arama motoru yıl sonu arama sonuçlarını açıkladı.

Buna göre Türkiye’de 2011’de en hızlı yükselen aramalarda yerli diziler yer aldı. Dünyada en hızlı yükselen araması ise kötü şarkısıyla dikkatleri üzerine çeken Rebecca Black oldu.

2011 yılına damgasını vuran olaylar nelerdi? Google Zeitgeist’da, yılın en hızlı yükselen 10 sorgusuyla birlikte 2011’in ruhunu yakalayabilmek amacıyla milyarlarca Google araması incelendi.

Google tarafından her yıl, yıl içinde aramalarda yükselen trendlerin açıklandığı Zeitgeist , bu yıl da 2011 yılının en önemli olayları ve en son trendlerini gözler önüne serdi. Google’ın farklı kategorilerde belirlediği yükselen arama trendleri listesinde bu yıl yerli ‘dizi’ler ön plana çıkıyor.

En hızlı yükselen aramalar listesinde geçen yıldan bu yana en çok konuşulan yapımlar arasında yer alan ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi ilk sıraya oturdu. Listenin ikinci sırasında e-devlet uygulaması yer alırken, üçüncü sıraya ise yine bir başka Türk dizisi olan ‘Adını Feriha Koydum’ yerleşti.

 

En hızlı yükselen aramalar

1.Muhteşem Yüzyıl
2.e-Devlet
3.Adını Feriha Koydum
4.Trendyol
5.Aşk Tesadüfleri Sever
6.Acunn
7. Wolfteam
8.İncir Reçeli
9.Defne Joy Foster
10.Aref

Sanat dünyasındaki ani kayıplar, Yükselen Kişi Aramaları’nda ilk sırayı aldı

Google Zeitgeist’in aramalarda en hızlı yükselen kişi kategorisinde ani ölümüyle büyük üzüntü yaratan Defne Joy Foster ilk sırada yer aldı. Katıldığı yetenek yarışmasında ünlenen illüzyonist Aref ikinciliğe yerleşirken, trafik kazasında hayatını kaybederek hayranlarını üzen Türk Halk Müziği Sanatçısı Kıvırcık Ali listenin üçüncü sırasında yer aldı.

En Hızlı Yükselen Kişiler

1. Defne Joy Foster
2. Aref
3. Kıvırcık Ali
4. Ebru Gündeş
5. Selena Gomez
6. Mustafa Ceceli
7. İbrahim Tatlıses
8. Ayşe Özyılmazel
9. Sıla
10. Cem Yılmaz

Yükselen Aramalarda haberler kategorisinde spor kulüpleri liste başı

Google Zeitgeist 2011 yılı sonu aramalarda yükselen haber kategorisinde, liste başını Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor, Bursaspor tuttu. Türkiye yıl boyunca Google’da Milli Piyango ve deprem haberlerini aradı.

En hızlı yükselen haberler

1.Fenerbahçe
2. Beşiktaş
3. Galatasaray
4.Trabzonspor
5.Bursaspor
6. Milli Piyango Sonuçları
7. Deprem
8. ÖSYM
9. Ehliyet sınav sonuçları
10.Dünya Kupası

Diziler internette de takip edildi

Türkiye’nin dizi merakı internette de sürdü. Google Zeitgeist sonuçlarına göre 2011 yılında en hızlı yükselen dizi sıralamasında ilk sıraya ‘Muhteşem Yüzyıl’ yerleşti. ‘Umutsuz Ev Kadınları ve ‘Kızım Nerede’ dizileri ise listenin ikinci ve üçüncü sırasında yer aldı.

En hızlı yükselen diziler

1. Muhteşem Yüzyıl
2.Umutsuz Ev Kadınları
3. Kızım Nerede
4. Lale Devri
5. Akasya Durağı
6. Behzat Ç.
7. Fatmagül’ün Suçu Ne?
8. Kurtlar Vadisi
9. Sihirli Annem
10. Doktorlar

Türk filmi dev yapımları geride bıraktı

2011 yılının en hızlı yükselen filmi ise birçok yabancı sinema filmini geride bırakarak liste başına yerleşen ‘Aşk Tesadüfleri Sever’ oldu. İkinci sırada Arabalar 2, üçüncü sırada ise Son Durak 5 filmleri yer aldı.

En hızlı yükselen filmler

1.Aşk Tesadüfleri Sever
2. Arabalar 2
3. Son Durak 5
4. Karayip Korsanları 5
5. Şirinler
6. Buz Devri 4
7. Alacakaranlık 4
8. Çığlık 4
9. Eyvah Eyvah 2
10. Siyah Kuğu

En çok pop şarkılarını aradık

Google Zeitgeist’in ‘En hızlı yükselen 10 şarkısı’ listesinde Türkçe pop şarkıları ağırlığını hissettirdi. Bengü ‘Aşkım’ şarkısıyla liste başı olurken, ‘Hoşçakal’ şarkısı ile Şebnem Ferah ikinci sırada yer aldı. Listenin üçüncü sırasına ise Sanane şarkısı ile İsmail YK yerleşti.

En hızlı yükselen şarkı

1.Bengü – Aşkım
2. Şebnem Ferah – Hoşça kal
3. İsmail YK – Sanane
4. Sibel Can – Hançer
5. Serdar Ortaç – Elimle
6. Duman – Helal Olsun
7. Gülşen – Sözde Ayrılık
8. Hakan Peker – Karamela
9. Grup 84 – Söyle
10. Hande Yener – Atma

Tatil için adaları araştırdık

Google Zeitgeist’in 2011 sonuçlarına göre; en hızlı yükselen tatil noktaları arasında ada ülkeleri başı çekti. Balayı adası diye bilinen Phuket, 2011 yılının en hızlı yükselen tatil noktası olurken, Barbados, Hawai, Singapur ve Küba gibi ada ülkeleri de listeye girdi.

En hızlı yükselen tatil noktaları

1. Phuket Adası
2. Barbados
3. Disneyland Paris
4. New York
5. Las Vegas
6. Hawai
7. Panama
8. Singapur
9. Küba
10. Cancun

Dünyada aramalar

Dünyadaki aramalarda; nefret edilmesi en çok sevilen şarkıcı Rebecca Black’i, Adele ve ardından trafik kazasında hayatını kaybeden Jackass filmlerinden tanınan Ryun Dunn takip ediyor. Sosyal ağ siteleri ve piyasaya çıkmaları sabırsızlıkla beklenen Battlefield 3 oyunu ve iPhone 5 onları takip etti.

Tüm dünyada en hızlı yükselen aramalar

1. Rebecca black
2. Google plus
3. Ryan Dunn
4. Casey Anthony
5. Battlefield 3
6. iphone 5
7. Adele
8. TEPCO
9. Steve Jobs
10. iPad 2


Bu da Google’ın Siri’si!

Apple’ın mobildeki en büyük rakibi Google boş durmadı ve kendi Siri’sini hazırlamak için harekete geçti. Kod adı Majel olan bir sesli komut sistemi üzerinde çalışan Google, şimdilik yalnızca Google aramaları ve basit komutlar üzerinde yoğunlaşıyor. Google’ın Siri’sini üreten ekip tanıdık. Daha önce Toyota Prius ve Audi TT’leri sürücüsüz olarak hareket ettirmeyi başaran Google X isimli Ar-Ge ekibi, Majel projesinin üzerinde çalışıyor. Ancak, Majel kendi kendine giden araçlardan farklı olarak yalnızca laboratuar ortamında kalmayacak.

Özellikle meydanı Siri’ye bırakmamak için elini çabuk tutmak isteyen Google’ın bu yıl sonuna kadar konu ile ilgili somut bir adım atacağı ileri sürülüyor. Android 2.2 sürümündeki Voice Actions özelliği ile birlikte sesli komut sahasına giriş yapan Google, Siri karşısında geriye düşmemek için bakalım neler yapacak?